|
Konya'da Kahvaltı
Zengin
bir beslenme kültürünün yaşandığı Konya'da sadece yemekler değil kahvaltılarda
oldukça başarılı.Özellikle yöresel ürünlerle hazırlanmış olan Yağ somunu
mutlaka denenmesi gerekenlerden.
|
Konya
ziyaretimiz sırasında kaldığımız otelin pazar kahvaltısında servis ettiği Yağlı
Somundan, küflü peynir türlerini sevmediğim için sadece biraz denedim.Tadı bana
göre oldukça sert olsada birçok insanın severek yediği bu somunu mutlaka
denemeniz gerektiğini söyleyebilirim.
|
Yağ Somunu
Somun,
Konya pide fırınlarında pişirilen ekmeğin adıdır.Kimileri 1. sınıf tek tip un
kullanırken kimiside üç ayrı un karışımı kullanarak mayalı hamurdan hazırlar.
Yoğrulan
hamur dinlendirilir ve küçük pideler hazırlayacak şekilde kesilip yuvarlak olarak
şekillendirilir.Üzerine susam, haşhaş ya da çörekotu serpilir.
Fırında
pişirilen pidelerin üstleri kapak şeklinde açılarak içerisine tereyağ, yeşil
Konya küflü peyniri ve kaşar peyniri konularak kapatılır ve tekrar
fırınlanarak servis edilir.
Yıllardır
Konya halkının ve dışardan gelenlerin severek tükettiği Yağ Somunu eskiden
sadece tereyağıyla hazırlanırken, bugün bazı ustalar sırasıyla küflü peynirli,
sucuklu, pastırmalı, kavurmalı hatta helvalı olarak çeşitlendirmiştir.
Adını
içerisine konulan bol tereyağından alan Yağlı somunun, geleneksel olarak
özellikle pazar kahvaltılarında tüketilen çeşidi küflü peynirli olandır.
|
Küflü
Peynir/ Konya Yeşil Peyniri
Yağı
alınmış Koyun bazende inek sütünden hazırlanan tulum peynirinin
olgunlaşmasından sonra, tulumun üzerinde delikler açılır ve 3 ay soğuk hava
deposunda bekletilir. Sonrasında daha sıcak bir yerlere konularak 20-25 günde küflendirilmesiyle elde edilir.Karapınar, Ereğli, Cihanbeyli gibi koyunculuğun yoğun olduğu
yerlerde daha çok üretilir.
Yüzyıllardır
Konya'da geleneksel yöntemlerle ve kontrolsüzce üretilen küflü peynir, Türk Gıda Kodeksine girdikten
sonra Konya Yeşil Peyniri adını almış ve
daha kaliteli ve kontrollü üretimi yapılmak üzere son yıllarda önemli
yol katetmiştir.
|
Diğer yöresel Konya kahvaltılıkları
Konya
yöresel peynir çeşitleri,
- Cihanbeyli Tulumu,(tam yağlı keçi sütünden)
- Beyşehir Akçabelen (Çepni) tulumu
|
- Selçuklu tulumu (inek/koyun sütünden)
- Karaman tulumu
|
- Divle obruk peyniri
- Ereğli keçi peyniri
- Bunların yanısıra beyaz peynir ve kaşar peyniri
- Bozkır petek balı
- Kaymak
- Karapınar tereyağı
- Peynir sündürmesi
- Kavurma
- Su Böreği
- Sıkma
- Tahinli pide
- Yağlı gevrek
- Katmer
- Tandır ekmeği
- Tahin ve Pekmez
- Helva
- Reçel çeşitleri
Yöresel Konya Yemekleri
Bamya çorbası
Orta
Anadolu'nun birçok şehrinde de yapılan bamya çorbası, Konya mutfağında özellikle
iki kez yemek servisi yapılan düğün ve davetlerde ara yemek olarak servis
edilir.Bununla birlikte başlangıç yemeği
olarak tüketilebilen bamya çorbası aynı zamanda sabah kahvaltılarında da tercih
edilebilmektedir.
|
Konya
yemek geleneğinde önemli bir yeri olan bamya çorbasının bamyaları Amasya'dan
getirilmektedir.Çorbanın yapımında kullanılan bamya, çiçek bamyası olarak
adlandırılır ve çiçekler açıldıktan bir süre sonra ortalama 1 cm. büyüklüğe
ulaştığında hasat yapılır.Bu tipteki bamyalar kurutmalık olarak değerlendirilir.
|
Üretiminden, toplanmasına, iplere
dizilip kurutulmasına kadar geçen süre içerisinde oldukça zahmetli olmasından
ve yaklaşık 4-5 kilo yaş bamyadan 1 kilo kadar kuru bamya çıkması gibi
sebeplerden dolayı kuru çiçek bamya fiyatları yüksektir.
Çorbanın yapımında temel olarak
kuzu yada koyun eti, soğan, limon suyu domates
ya da salçası ve sadeyağ gibi malzemeler kullanılır.
Konya ziyaretimiz sırasında
denediğim bamya çorbasını beğendim ve kurutulmuş bamya alarak
evdede yapmaya karar verdim.Tarifi en kısa zamanda yazmaya çalışacağım.
Bamya Çorbası Tarifi
Bamya Çorbası Tarifi
Etli Ekmek
Konya mutfağının en çok bilinen
yemeklerindendir.Evlerde de yapılıyor olmasına rağmen Konya çarşı yemekleri
kategorisinde sayılır.Bazende evde hazırlanan iç harç fırına gönderilerek etli
ekmek hazırlatılır.
|
Temel olarak et, soğan, yeşil
biber, domates ve maydanozdan yapılır. Et olarak eskiden daha çok kuzu
kullanılıyorken bugün düve etinin kaburga ve boşluk kısmından hazırlanmış kıyma
ya da koyun etiylede hazırlanmaktadır. Bu etler kıyma makinesinde
çekilebildiği gibi iki bıçak arasında kıyılarakta yapılabilir.
|
Düve:
Doğum yapmamış dişi inek yavrusu
Hazırlanan et, ''tırnakçı'' denilen ustalar tarafından önce
hamura yayılır ve hamur mümkün olduğunca inceltir ve ''kürekçi'' ustası
tarafından fırına sürülür.
Konya Lokantacılar Odası etli
ekmeği tescil ettirerek aldıkları patentle birlikte, yapımında kullanılar
malzeme listesini lokantalara astırmıştır.
Buna göre etli ekmeğin uzunluğu
90 genişliği 20 cm olmalıdır.180 gr. hamur, 100 gr. et ve 100 gr sebze karışımıyla
hazırlanan etli ekmek mayalı hamurla hazırlanır.
Etin cinsi, kullanılan
sebzelerin seçimi, un tipleri ve usta
marifeti gibi birçok faktörün biraraya gelerek ortaya çıkardığı bu yöresel
lezzeti, diğer şehirlerde yediğinizde aynı lezzeti bulamamanızda doğaldır.
Bıçakarası
Eskiden etler makine ile
çekilmez yarım metrelik çift bıçakla kıyılır ve yine bıçakla kıyılmış
sebzelerle birleştirilerek içler hazırlanırmış. Bu şekilde hazırlanan içlere
''Bıçakarası'' denirdi.Bu şekilde hazırlanarak yapılan etli ekmek tipi
günümüzde de yapılmakta ve adına ''Bıçakarası'' denilmektedir.
|
Bunlara ilave olarak birde ''Karışık'' olarak adlandırılan etli ekmeğe
kaşar peyniri eklenerek yapılanı vardır.
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Konya'da birçok kimseden ününü
duyduğumuz Cemo'da etli ekmek ve bıçakarası deneme fırsatımız oldu.Eminim
benzer lezzette ve daha iyisinide yapan ustalar vardır ancak haddimizide
aşmadan işini layıkıyla yapan bütün ustalara hakkını teslim etmek gerek.
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Fırın Kebabı
Tarihi Selçuklulara kadar giden
ve çarşı yemeklerinin en eskilerinden olan fırın kebabı, koyun eti ya da, kuzunun ön kol, boyun ve kaburga
kısmından yapılır. Geleneksel olarak bakır leğenlerde kendi suyunda ve yağında
pişer.
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Taş fırınlarda meşe odunu
ateşiyle pişirilen fırın kebabı, kullanılan etin tipine göre farklı sürelerde yaklaşık
olarak, kuzu eti kullanılmışsa 3-4,
koyun eti ise 5-8 saatte pişmiş olur.
Yapımında herhangi bir baharat
ya da sos kullanılmayan fırın kebabı, tırnaklı pide üzerinde 100- 150 gr.lık
porsiyonlar halinde yanında kuru soğan ve ayranla birlikte servis edilir.
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Fırın kebabını Konya'da bu işi yüzyıldan fazladır yapan Hacı Şükrü'de
denedik.
Adem Usta 50 yılı aşkındır fırının başında ve işini severek yaptığı
her halinden anlaşılıyor.Modern şeflerin bu ustalardan öğreneceği çok şeyler
var.
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Tirit
Meşhur Konya yemeklerinden
biride Tirit.Yapılışıyla ilgili çeşitli farklılılar gösteren tirit yemeğinde
kullanılan malzemeler temel olarak et,
tırnak pide ya da tandır ekmeği, süzme yoğurt, soğan, sumak, maydanoz ve tereyağ.
Kimi yerler tiridi kuşbaşı dana
etini kavurarak hazırlarken kimileride zırhta çekilmiş kuzu etinden hazırlanmış
köfteleri şişe takıp meşe kömürü ateşinde pişirerek yapıyor.
Kuşbaşı doğranmış pide
ekmekleri tereyağında yada fırında biraz kızartılıyor.
Doğrudan kızartmadan
tabağa koyanlarda var.Sonra bir miktar et ya da kemik suyunda ıslatılan
ekmeklerin üzerine sumakla karıştırılmış soğan ve süzme yoğurt dökülüyor.
|
Bazı
yerlerde özel baharat karışımı yoğurt üzerine serpiliyor. Son olarak pişen
etler ya da tirit köfteleri yoğurt üzerine yerleştirilip maydanoz serpiliyor ve kızarmış
tereyağ dökülüp servis ediliyor.
Tirit yemeği Türkiye'nin birçok
bölgesinde de kaz, ördek tavuk gibi farklı
etlerle ve etsiz olarak değişik
usullerle yapılıp servis edilmektedir.
Konya'da denediğimiz tirit
yemeği, Konya usullerine uygun olarak yapılmıştı ve beğendiklerimiz arasında
yerini aldı.Konya'ya yolunuz düşerse denemenizi tavsiye ederim.
Diğer Yöresel Konya yemekleri ve Tatlıları
- Arabaşı çorbası
- Tutmaç
- Ekşili Kabak
- Topalak köftesi
- Çullama
- Tandır böreği
- Çarşı böreği
- Sac böreği/Sedirler böreği
- Çebiç
- Su Böreği
- Zülbiye
- Sacarası
- Kaymaklı Höşmerim helvası
- Çöğenli şeker helvası
- Dut Pekmezi/Pekmez helvası
- Susamlı, cevizli tahinli helva
- Sütlaç
- Zerde
- Genevir helvası
- Pişmaniye
Eski Konya tatlılarında
tatlandırıcı olarak daha önceleri bal ve pekmez kullanılırken daha sonraları
toz şeker ve pudra şekeri kullanılmıştır.
Konya ve helvacılık
Konya'da helvanın yüzyıllarca
önemli bir yeri olmuştur.Selçuklular zamanında Konya'da helva sadece
dükkanlarda değil seyyar satıcılar tarafından da satılırmış.
Evliya çelebi seyahatnamesinde Konya'dan
şöyle bahseder:
''Yiyeceklerinden ekmeği,
çöreği, ballı böreği, helvasının çeşidi, zülbiyesi, peşmanisi, tahaniyesi
meşhurdur.Hususi helvacı çarşısı vardır. Konya'da helvayı döğerek yedirirler
meseli meşhurdur.''
Yüzyıllar boyunca Konya'da
birçok helvacı ustası yetişmiş, helva birçok şiire maniye konu olmuş, iftarlar
helvayla tatlanmış ve helva sohbetleri kış gecelerini ısıtmıştır.
Konya'nın tarihi Bedesten
çarşısının sokaklarında gezerken helvalarla lokumlarla dolu bir vitrin
dikkatimi çekiyor. Konya'dan helva almadan dönmeyelim derken giriyoruz içeri.Sevimli
bir amca karşılıyor bizi.Çöğen'den başlıyor muhabbet.
|
Çöğen kökü:
Tahin helvası ve Türk lokumunun yapımında kullanılan
karanfilgiller ailesinden bir bitki.Doğu Anadolu ve iç Anadolunun çeşitli
şehirlerinden toplanan bu bitkinin elliden fazla çeşidi vardır.
Çöğen suyu:
Tahin helva üretiminde şeker ağdasının beyazlaşması
ve tahin ile karışımında lif yapısının oluşabilmesi için çöğen suyu kullanılır.
''Çöğensiz helva olmaz'' diyor
amca ve ekliyor, ''helvayı sakın dolaba koymayın, dışarda dursun.''
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Biraz sonra dükkanın arka
taraflarından bir kapı açılıyor ve 88 yaşındaki Rasim amca selam vererek içeri giriyor.Helvacı
Çöğenler'in babası Hacı Rasıg Ağa'nın üçüncü kuşak torunu Rasim Çöğen. Konya'nın
en eski helvacı dükkanındayız.
Rasim amca kısa bir tanışma
faslından sonra çaya davet ediyor bizde
kırmıyoruz ve dükkanın arka tarafındaki ofise geçiyoruz.
Dünya tatlısı, hoşsohbet, çok
bilgili, beyefendi bir adam Rasim amca.
Ofise geçince içerideki camdan,
dükkanın İstanbul caddesine bakan diğer tarafınıda görüyoruz.İçeride lokumdan,
helvaya, Türk kahvesinden çikolataya
pişmaniyelere, kuruyemişlere kadar birçok ürün var.
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Rasim amcanın büyük büyük
dedesi Hacı Rasıg ağa 1800'lü yıllarda İzmir'e çalışmaya gidiyor ve bir
gayrimüslimden helva yapmasını öğrenerek 1883 yılında Konya'ya dönüp helvacılık yapmaya başlıyor.
Çöğenlerin bu yüzyıllık hikayesini Rasim
amcadan değil daha sonraki araştırmalarım sırasında öğreniyorum.
Rasim amca
oldukça mütevazi övünmeyi pek sevmiyor ancak ofisin duvarlarındaki fotoğraflardan
Konya'nın hatırı sayılır insanlarından olduğunu anlamak mümkün.
Bu hatırı
sayılırlık işi içinde geçerli zira sonrasında çarşı içinde, nereden ne
alalım? sorusunu esnafa sorduğumuzda da aynı cevabı alıyoruz.
''Eskiden İstanbul caddesi
üzerinde onyedi tane helvacı vardı şimdi hiçbiri kalmadı'' diyor Rasim amca.Bugün artık biliyoruz ki, işini hakkıyla yapanların yıldızı her zaman parlıyor.
Daha sonra helvadan çok
hayattan konuştuk Rasim amcayla. Vedalaşıp ayrılırken ''güzel'' bir insan daha
tanımış olmanın sevinci vardı üzerimizde.
© 2016 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
|
Bugünün Konya'sında helvacılık
eski ününden hayli kaybetmiş ve birçok helvacı dükkanı kapanmış olsa da
günümüzün şekerle yapılan tatlılarının eskinin pekmezli helvalarının yerini
alamayacağı ya da en azından şiirlere konu olacak kadar sevilmeyeceği
ortadadır. Kimbilir belkide ben çok iyimserim.
Konya, fırsat bulunduğunda
mutlaka gezilmesi görülmesi gereken bir şehir.Manevi atmosferi ve güzel
insanları Konya mutfağının ihtişamıyla da birleşince benim için gönül
rahatlığıyla tavsiye edilecek bir yer oluyor.
Konya
mutfağında diğer yerel mutfaklara göre kebap ve yemek çeşitleri az gibi
gözükse de kalite, emek ve doyuruculuk açısından oldukça ilerde.
Bu
durum Konya mutfağını dışarıdan değiştirebilecek etkilere kapalı olmasının bir
sonucu olarak düşünülebilir ve bence tamda olması gereken budur.
Değişim
zamanla kaçınılmaz ancak sağlam geçmişlere sahip bütün yerel
mutfaklar mutlaka kendilerini korumalı ve bunun için gereken ilgiyi
görmelidirler. Böylece meşhur Konya fırın kebabıyla tandır arasındaki fark daha
iyi anlaşılacağı gibi bu mutfaklar gastronomi
turizmiyle de ülke tanıtımında etkin bir şekilde rol alabileceklerdir.
Teşekkür:
Konya Araf oteli personeline,
göstermiş oldukları misafirperverlik, hizmet ve kalite anlayışlarındaki zerafet
için ayrıca hazırlamış oldukları harika kahvaltılardan dolayı,
Çöğen Helva'nın sahibi
Rasim amcaya, Konya Arkeoloji müzesi Arkeoloğu Enver beye, hoşsohbetleri,
misafirperverlikleri, işlerine kattıkları derin emek ve sevgi için ayrıca
teşekkür ederim.
Funda Yüce Gomez Solis
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder