29 Mart 2011 Salı

Salçalı ve Havuçlu Pappardelle


Salçalı Havuçlu Pappardelle        
Malzemeler :
4 kişilik :
500gr. Pappardelle makarna (geniş,beyaz ve kara buğday  unu karışımlı, genellikle yumurtalı  bir çesit makarnadır)
Bu tarifte yumurtalı ve geniş pappardelle kullanmanızı tavsiye ediyorum

2 yemek kaşığı domates salçası (4 çorba kaşığı suyla inceltilmiş)
2 yemek kaşığı biber salçası      (4 çorba kaşığı suyla inceltilmiş)
4 havuç ince doğranmış
4 diş ince kesilmiş  sarımsak
8 çorba kaşığı zeytinyağı
2 çay kaşığı karabiber (tercihen taze çekilmiş)
1 çorba kaşığı  kekik
1 çay kaşığı şeker
Tuz

Hazırlanışı :
Havuçlarımızı 1 çorba kaşığı zeytinyağı ve tuz ekleyerek fırında pişiriyoruz.
Makarnamızı içine 1 çorba  kaşığı tuz eklediğimiz yaklaşık 2 litre suda paketin üzerinde yazan pişirme süresini dikkate alarak haşlıyoruz ve süzüyoruz.
4 çorba kaşığı zeytinyağımızı tavaya alıyoruz ve ince kesilmiş sarımsakları ekleyip 1 dakika karıştırıyoruz.Sarımsaklar renk değiştirince ocağı kapatıyoruz  ve makarnamızı ekleyerek karıştırıyoruz.

Kalan 4 çorba kaşığı zeytinyağımızı ve suyla incelttiğimiz salçaları sos tenceresine alıyoruz. Kısık ateşte 5 dakika, sos hafif koyulaşana kadar pişiriyoruz.Toz şeker, tuz ve karabiberini ekleyip karıştırarak ocağı kapatıyoruz.
Makarnamızı servis tabağına alıp üzerine havuçlarımızı koyuyoruz. Sosumuzdan  döküp kekik serperek bekletmeden sıcak servis yapıyoruz.
Afiyet Olsun




27 Mart 2011 Pazar

Ekmek Alacaktım Ama



Hangimizin ekmek almaya diye çıkıp, amiyane tabirle ıvırı zıvırı torbaya doldurup geldiğimiz bir hikayesi yoktur ki? Böyle bir hikayesi olmayana rastlamadım henüz. 

Peki buzdolabından yada kuru yiyeceklerinizi koyduğunuz dolaptan kaç kere tarihi geçmiş şeyler attınız? Eminim sayısını hatırlamıyorsunuzdur bile.Evet buna bahse bile girebilirim J Güldüğüme bakmayın konu şaka gibi ama oldukça ciddi.Birileri unutkanlığına suçu atıyor evet duyabiliyorum, hatta arada bir olur canııımm diyenlerde var ?!! arada bir mi? Sanki böyle bir lüks varda arada bir kullanabilir mişiz gibi!  

Bu durumdan şikayetçi olmayanlara sözum yok zaten. Kafaya göre takılmak tam anlamıyla bu olsa gerek, ´´ne istersem alırım´´, olmadı ´´unuttum´´´´ aa tarihi geçmiş´´ Hayırlısı olsun  canım J senden kıymetli mi?
Kusura bakmayın ama sizin kadar olmasa da kıymetli !!!
Birşeyler yazacaksam ya değiştireceğim, yada bilinci, farkındalığı paylaşarak dolayısıyla öğrenmek isteyenlere yardımcı olacağım.Boş konuşmak kadar kötüsü yoktur zaten.
Sonunda şuna karar verdim ki, liste yapacağız.Bildiğiniz yada bazılarımızın ´´hiç işim olmaz´´ dediği alşveriş listesinden bahsediyorum.
Alışverişe çıkmadan yapacağınız alışveriş listesi, doğru miktarlarda ve doğru çeşitleri almanıza yardım ettiği gibi, tutumlu olmanızı ve aslında böylelikle israf etmenizi engeller.Ayrıca listeniz varsa hızlı alışveriş yaparak zamandan kazanmış olursunuz.Yani sonunda,hem zamandan hemde paradan tasarruf edersiniz.
Bazen, market reyonları arasında ne alacağımızı bilmeden dolaşırken, çoğu zaman promosyonlardan birine kaptırırız kolumuzu yada farkına bile varmadan saatlerce dolaşırız da birtürlü aradığımızı bulamayız.Aradığınız ürünün yerinin değiştirilmiş olmasıda tesadüf değildir elbette.Listenizde yoksa kolay gelsin şimdiden.Belkide alacağınız bir kutu pil yüzünden bütün marketi dolaşırsınız, market arabanız dolar zamanınız biter ve kasaya geldiğinizde ne yaptığınızın farkına o zaman varırsınız.Market kendisine düşeni yerine getirmiş olmanın huzuruyla tahsilatını yapar.Siz poşetleri yüklenip eve döndüğünüzde fazladan ve gereksizce aldıklarınızı da yerleştirirsiniz, daha sonra unutup en az birkaçını atmak üzere.Belkide bu sefer markete atarsınız suçu ´´pil alacaktım bütün marketi dolaştırdılar´´ diye, market arabasınıda ben doldurdum zaten!
Kullanılan müzik türlerinden ve frekanslarından, kokulardan, dekorlardan hele hele renk oyunlarından filan hiç bahsetmeyelim.Bütün suç marketin olsun tamamda senin listen nerde?´´Liste kafamın içinde benim´´ evet görüyorum o listeyi ben, markette klasik müzik dinlerken uçuyor fosfor biliyormusun?Senin tek silahın liste, e oda uçan fosforla yalan oldu market daha ne yapsın?
Öyleyse bilinçli bir şekilde, evde hazırlayacağınız bir listesiyle sizde kendinizi alışverise hazırlayabilirsiniz.Öncelikli ihtiyaçlarınızı belirleyip listenize onları yazarak başlayın.Zamandan daha çok tasarruf etmek istiyorsanız, listenizdeki sıralamayı süt ürünleri,içecekler,sebzeler vs. şeklinde de düzenleyebilirsiniz.Böylece boşuna dolaşmamış olacaksınız.Haftalık yemek planınız varsa listenizi buna görede yazabilirsiniz.Saklamak için gerekli koşullarınız ve yeriniz yoksa fazla almayın.Mevsimine uygun olan sebze ve meyveleri listenize yazın.Bunlar turfandaya göre hem daha besleyici hemde daha ucuzdur.
Sebze ve meyveleri mevsimlerinde yemek gerektiğini biliriz de, nedense markette dolaşırken kışın ortasında kilolarca domates alırız! Yoksa domates çıktı da benim mi haberim yok?Tamamen fosfordan kaynaklanıyor J tabiki sizin suçunuz değil.
Gereksiz liste yapmamak için aşağı yukarı bunlara dikkat etmek gerekiyor.Sağlıklı besin listesi hazırlamak konusuna da başka bir zaman değinelim.
© 2017 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
Bugün dünyamızda 1 milyardan fazla insan, Açlık sınıRının altInda yaŞıyor…hergün 10 bin çocuk her dakika 18 insan açlıktan ölüyor…
Sorun tabiki sizin alışveris listesi yapmıyor olmanız değil.Ben, hızlı öğrenme tekniğini uygulamaya çAlışarak vicdanlarınızı Rahatlatmaya çalIŞtım sadece…
BARIŞ dolu günler dilerim…

26 Mart 2011 Cumartesi

Muz


Muz 
Sıcak iklimde yetişen,muzgiller familyasına ait olan bir meyvedir.
Anayurdu tam bilinmeyen muz, dünyada Güneydoğu Asya´nın tropikal bölgelerinde,Türkiye´de ise Akdeniz bölgesinde özellikle Alanya ve Anamur arasında yetişir.

Kanarya Adalari -Tenerife- Muz bahçeleri

Muzda, bol miktarda B6 ve B9 (Folik Asit) ve potasyumun yanısıra, B1, B2, C, A E,D  vitaminleri bulunur. Ayrıca magnezyum, kalsiyum, demir, bakır, fosfor, sodyum ve iyot mineralleri içerir.

Muz´un Faydaları :           
  • ksek tansiyonu önler ve belirli bir düzeyde tutar
  • Kolesterolü düşürücü etkisi vardır
  • Strese karşı dayanıklılık sağlar
  • Kemik gelişimine yardımcıdır
  • Yorgunluğu giderir
  • Ülseri önler ve ülser yaralarının tedavisine yardımcı olur
  • Olgun muz, psikolojik olarak güçlendirir, uykuyu düzene sokar ve diyareye iyi gelir
  • Ham muz kabızlığa iyi gelir
  • Bazı kansızlık türlerinin tedavisinde yardımcıdır
  • İçerisindeki potasyum, kasları canlandırarak kolay hareket etmelerini sağlar
  • Ayrıca sodyum ve potasyum kalp kaslarını geliştirir
  • İçeriğindeki iyot sayesinde, tiroid bezinin düzenli çalışmasına yardım eder
  • Bağırsak hastalıklarında faydalıdır
  • Sütle birlikte yenildiğinde demir ve kalsiyum alımı artar
  • B1 vitamini içeriğiyle sinir dokularının normal çalışmasına yardımcıdır
  • Böbrek iltihaplarında faydalıdır
  • Muzun besin değeri olgunlaştıkça artar

25 Mart 2011 Cuma

İspanyol Kazandibi Leche Frita



İspanyol Kazandibi Leche Frita  
Yoğun kıvamda pişirilen sütlü muhallebinin daha sonra kızartılmasıyla yapılır.
Leche Frita´nın, çıkış yeri hakkında çok net bilgiler olmasada, İspanya´da birçok bölgede sıklıkla yapılan geleneksel bir tatlıdır. Restaurantlarda da ev tatlıları kategorisinde yerini almış olan Leche Fritanın anlamı kızarmış süttür.
Özellikle Leon bölgesinde, San Sebastian, Pamplona ve Salamanca şehirlerinde geleneksel olarak yapılan bir tatlıdır.
Genellikle pudra şekeri ve tarçınla kaplanarak sunulan bu tatlıyı dilediğiniz meyve soslarıyla ve dondurmalarla (Limon, portakal nane ) hatta çikolataylada servis edebilirsiniz.
Malzemeler :
6-8 kişilik
500 ml süt
1 çay bardağı  toz şeker  
5 çorba kaşığı mısır nişastası
2 çorba kaşığı un
2 yumurtanın sarısı
1 limonun kabuğu
1 tarçın çubuğu
Kızartmak için :
2 yumurta
2 çorba kaşığı mısır nişastası
1 çorba kaşığı un
1,5 su bardağı  zeytinyağı
Üzeri için :
4 çorba kaşığı toz şeker yada pudra şekeri
1 çorba kaşığı tarçın
Hazırlanışı :
Süt, limon kabuğu ve tarçın çubuğunu birlikte kaynatıyoruz.Mısır nişastası, un, şeker ve yumurta sarılarını, sütten 1 kepçe koyarak karıştırıyoruz ve kaynayan süte yavaş yavaş ekliyoruz.
Muhallebi kıvamına gelinceye kadar sürekli karıştırarak pişiriyoruz.Koyulaşmaya başlayınca ocağı kapatıyoruz  ve limon kabuğu ile tarçın çubuğunu çıkarıyoruz.
Sürekli karıştırarak ılıklaştırdığımız muhallebiyi, 2cm kalınlığında olacak şekilde bir tepsiye döküyoruz.
Soğuduktan sonra sertleşen muhallebiyi 3-5cm büyüklüğünde kareler halinde kesiyoruz.İstediğiniz başka şekillerdede kesebilirsiniz.
Kestiğimiz parçaları, önce mısır nişastası ve un karışımına sonra çırpılmış yumurtaya bulayarak sıcak zeytinyağında her iki tarafınıda kızartıyoruz.
Son olarak  toz şeker yada pudra şekeri ve tarçın serpiyoruz.Dilerseniz  sıcak yada soğuk servis yapabilirsiniz.
Afiyet Olsun

24 Mart 2011 Perşembe

Ispanaklı ve Mantarlı Linguine


© 2011 benimyemekkitabim.com - Tüm hakları saklıdır
www.benimyemekkitabim.com

22 Mart 2011 Salı

20 Mart 2011 Pazar

Bulgur İtirafı



Hani şu vazgeçemediğimiz beyaz pilav varya, ondan bende vazgeçemiyorum.Zorunlu hizmet ama benimki.Yok yani, burda bulgurda satmıyorlar.Hadi benimki zorunlu da size ne oluyor kuzum J
 Pilavsız ana yemek servisleri hep biraz eksik kalıyor nedense.Patatesle sebzelerle yaptığımız garnitürler etlerin yanında “eh ne yapalım olsun” der gibi duruyor J  hele kurufasulyeyi pilavsız düşünemiyoruz bile milletçe.
Hatırlarsak şöyle; tavuklu, etli, nohutlu, şehriyeli, domatesli, patlıcanlı, dereotlu, safranlı, sebzeli hatta karadenizin meşhur hamsili pilavı var, İspanyol´ların Paellası, canın birşey yemek istemediği zaman yanına koy yoğurdu ye, olmadı yap kuru fasülyeyi dök üstüne pilavın…
Her şekle girebilen herşeyin yanına yakışan bir nimet şu mübarek pilav. Kabul ediyorum pilav vazgeçilmezdir neredeyse ama bana sorarsanız bulgur pilavı candır J Candırda adama sorarlar hani nerde tarif? Benim bile ilk pilav tarifim beyaz pirinçtendi! Birlikte öğreniyoruz…J
O hep ikinci plana atılmıştır hatta hafiften birde burun kıvırılmıştır.Her ne yapmışsak yanına beyaz pilavı oturttuğumuz için tariflerde boynu bükük kalmıştır.Birşeylerin içine katılmıştırda hiçbirine adını verememiştir.Kısıra koymuşuzdur, içli köfteye, mercimek köftesine, meyhane pilavına...ama hep ikinci muamelesi görmüştür nedense.Beyaz pirinçle yapılan hemen her yemeği bulgurlada yapmak mümkünken, tavuklu pilav deyince herkesin aklındaki resim aynıdır.Siz hiç tavuk-bulgurcu gördünüzmü?:)
Yıllardır edindiğimiz alışkanlıklarımızdan ve -lezzet- tercihlerimizden dolayı, ki bu çok göreceli bir kavram, genel olarak beyaz pirinç bir numara olmuş mutfaklarımızda hep, tahtını kaparak bulgurun.Oysa ki beyaz pirincin kan şekerini yükseltme hızı fazlayken bulgur pilavında bu yok.Birde sebzeli yaptığınız zaman tadından yenmez ama  ben illaki güneydoğudaki gibi şehriyeli pişirmeyi severim, yanında yoğurtta olursa başka birşey istemem :)
Nedir bu bulgur diye merak eden varsa kısaca anlatayım; Bulgur,buğdayın kaynatılmasıyla elde edilir.Kaynatılan buğday, kurutulur ve kabuğu soyularak değirmende öğütülür.İnce öğütülürse onunla kısır yaparsınız kalın öğütülürse bulgur pilavı.
Su ve buğdaydan meydana gelen bulgur, beyaz pirince göre vitamin ve protein açısından daha zengindir.4 kat daha fazla kalsiyum ve demir içeriyor.Hatta içerisindeki demir ıspanaktan bile daha fazla.Protein miktarıda pirincin 2 katı.Ayrıca karbonhidrat oranı düşük olduğundan da oldukça değerli bir besin maddesi.Kanser savasçısı olan bulgurun, radyasyonu emmediğini ve radyasyona karşı dayanıklı olduğunuda eklemek lazım.Aslında bulguru tahıllar kategorisinde yazacağım için fazla detaya girmek istemiyorum.
Demem o ki; açık ve net olarak beyaz pirince göre daha sağlıklı bir besin olmasına rağmen kıymeti yeterince bilinmiyor bulgurun.Daha çok bulgur yemeği yapmalısınız. Önce o vardı, pirinç sonradan bulundu ve eskiden, bugün pirinçle yapılan yemeklerin çoğu bulgurla yapılırdı. Fakat siz yinede ´´ Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın´´ derseniz, pirinçten vazgeçmeyin tabi ama ´´Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın´´ derim bende J